İçindekiler
- 1 TREN KAZALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI
- 2 ÖLÜMLÜ TREN KAZASI TAZMİNATI
- 3 YARALANMALI TREN KAZASI TAZMİNAT
- 4 TREN KAZASI TAZMİNATINI KİM ÖDER?
- 5 TREN KAZASI TAZMİNATI NE KADAR?
- 6 TREN KAZALARINDA TAZMİNAT NASIL ALINIR?
- 7 TREN KAZALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
- 8 HEMZEMİN GEÇİTLERDE MEYDANA GELEN TREN KAZALARI
- 9 TREN KAZALARINDA CEZA DAVASI SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?
TREN KAZALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI
Tren kazaları, yolcular açısından ciddi bedensel zararlar, ölüm veya psikolojik travmalarla sonuçlanabilen ağır sonuçlar doğurabilmektedir. Bu tür kazalarda zarar gören kişiler ya da ölenin yakınları, kazaya neden olan kişinin ya da kurumun kusuru varsa, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

Maddi Tazminat Talepleri
Tedavi Giderleri: Kaza sonucu hastane masrafları, ameliyat, ilaç ve fizik tedavi masraflarıyla birlikte uzun süreli bakım ve rehabilitasyon giderleri maddi tazminat kapsamında talep edilebilir.
Çalışma Gücünün Kaybı (İş Göremezlik Tazminatı): Geçici ya da sürekli sakatlık nedeniyle gelir kaybı, meslek değişimi zorunluluğu nedeniyle doğan zararlar gibi çalışma gücünün belli bir oranda kaybından doğan zararların tazmini talep edilebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Ölümlü kazalarda) Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin destekten yoksun kalması nedeniyle talep edilir.
Geçici iş göremezlik sürecinde gelir kaybı: Olay tarihinden işe dönüş süresine kadar olan kazanç kaybı hesaplanarak uygun bir tazminat tutarı belirlenebilir.
Zarar gören eşyaların bedeli: Kaza sırasında yok olan ya da hasar gören değerli eşyaların tazmini de talep edilebilir.
Manevi Tazminat Talepleri
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 “ Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Tren kazaları sadece fiziksel değil, ruhsal zararlar da doğurur. Bu durumda, TBK m. 56 kapsamında manevi tazminat talep edilebilir.
Kazada yaralanan kişi: Yaşadığı fiziksel ve psikolojik acılar nedeniyle manevi tazminat talep edebilir.
Ölenin yakınları: Anne, baba, eş, çocuklar ve bazı durumlarda kardeşler; derin üzüntü ve elem nedeniyle tazminat talep edebilir.
Manevi tazminatın amacı, acıyı ortadan kaldırmak değil, bir nebze olsun telafi etmektir. Bu tutar hâkimin takdirine bağlıdır ve olayın niteliği, kazanın ağırlığı, mağdurun yaşı gibi kriterlere göre belirlenir.
ÖLÜMLÜ TREN KAZASI TAZMİNATI
T.B.K. madde 53’e göre: “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
- Cenaze giderleri.
- Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Yasal mirasçılar bu tazminatı doğrudan alamaz; ancak ölen kişinin kendilerine fiilen destek sağladığını ispatlayan kişiler alabilir (örneğin çalışıp ailesine bakan genç bir bireyin ölümü halinde).
Eş, çocuklar, anne ve babalar bu desteği doğrudan ispat edebilecek gruptadır.
Tazminat miktarı; ölenin yaşı, geliri, destek süresi, mirasçının yaşı, eğitim durumu gibi ölçütlere göre belirlenir.
Manevi Tazminat
Ölüm durumlarında ölenin yakınları, kazaya sebep olan kişi ya da kurumdan manevi tazminat isteyebilir. Bu tazminat anne-baba, eş ve çocuklar için önceliklidir.
Ağır travma yaşayan kardeşler veya birlikte yaşayan büyük ebeveynler de özel durumlarda talep edebilir.
Yargıtay, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde hayatını kaybeden kişinin yaşı, kazanın vahameti ve geride kalanların acı düzeyi gibi etkenleri dikkate almaktadır.
YARALANMALI TREN KAZASI TAZMİNAT

Tren kazasında ölüm meydana gelmemiş, ancak kişi yaralanmışsa, doğrudan mağdur kişi tarafından maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabilir.
TBK m.54’e göre: “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
- Tedavi giderleri.
- Kazanç kaybı.
- Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
TBK m. 54 ve 56 çerçevesinde değerlendirilen bu davalarda talep edilebilecek kalemler şunlardır:
Maddi Tazminat
Tedavi Giderleri: Özel hastane, ilaç, ameliyat ve diğer tıbbi masraflar.
Kazanç Kaybı: Tedavi süresince veya mesleki faaliyetini sürdürememesi durumunda gelir kaybı.
Sürekli Sakatlık (Maluliyet) Tazminatı: Vücut bütünlüğünün zedelenmesi durumunda yaşam boyu gelir kaybı hesaplanır.
Bakıcı Giderleri: Kaza sonrası kişinin başkasının bakımına muhtaç olması halinde bakıcı giderleri de hesaplanarak talep edilebilir.
Manevi Tazminat
Yaralanan kişinin kazanın etkisiyle yaşadığı fiziksel acı, ruhsal çöküntü, estetik kayıplar, toplumsal ilişkilerdeki bozulmalar göz önünde bulundurularak hâkim, olayın ağırlığına göre bir manevi tazminata hükmedebilir. Manevi tazminat tutarının belirlenmesi somut olayın özelliklerine göre değişiklik gösterir.
TREN KAZASI TAZMİNATINI KİM ÖDER?
Tren kazalarında zarar görenlerin tazminat talep edebilecekleri en önemli muhataplardan biri devlettir. Çünkü Türkiye’de demiryolu altyapısının inşası, bakımı ve büyük ölçüde işletimi devletin denetimi ve sorumluluğu altında yürütülmektedir. Özellikle TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) ve TCDD Taşımacılık A.Ş., kamu tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar olup kamu hizmeti sunmaktadır.
Anayasa m.129/5: “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.”
Bu madde uyarınca; devlet ya da devletin görevlendirdiği kamu kurumları (örneğin TCDD) tarafından yürütülen bir kamu hizmeti sırasında bir kişinin canına, sağlığına veya malına zarar verilmişse, bu zarar hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazmin edilmelidir.
Tren ulaşımı bir kamusal hizmet niteliği taşır ve kamu hizmetinin aksak, kusurlu veya gecikmeli işlemesi sonucu oluşan zararlardan dolayı devlet, tazminat ödemekle yükümlüdür.
Bazı durumlarda devletin kusuru olmasa dahi risk esasına dayalı sorumluluğu doğabilir. Yani demiryolu gibi tehlikeli faaliyetlerden doğan zararlar, kamu düzeni ve adalet ilkeleri gereği zarar görene yüklenemez; bu durumda devlet kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazminat öder.
Ancak tren kazasının meydana gelmesinde ağır kusuru bulunan memur veya kamu görevlisi bulunması halinde rücu söz konusu olabilecektir. Yani devlet, zarar görenin kusurunu tazmin ettikten sonra, ağır kusuruyla kazaya sebebiyet veren kamu görevlisine rücu ederek ödediği tazminat tutarını ondan talep edebilecektir.
TREN KAZASI TAZMİNATI NE KADAR?

Tren kazalarında maddi ve manevi tazminat tutarını belirleyen birçok somut unsur bulunmaktadır. Somut olaydaki veriler birlikte değerlendirilerek uygun tazminat tutarı belirlenmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatı ölüm vakalarında en önemli kalemdir. Ölüm nedeniyle bakmakla yükümlü olanların desteğini kaybetmesi halinde talep edilir. Hesaplamada kişinin yaşı, mesleği, geliri, bakım süresi ve destek verdiği kişi sayısı dikkate alınır.
Manevi tazminat miktarı olayın ağırlığı, mağdur yakınlarının ızdırabı, ölenin sosyal profili gibi kriterlerle hâkimin takdir yetkisiyle belirlenir.
Maddi giderler kapsamında da cenaze masrafları, vasiyet veya diğer defin giderleri de talep edilebilir.
Türkiye’de tren kazalarında ölüm halinde net bir üst sınır yoktur. Tren kazalarında tazminat hesabı somut verilere dayalıdır.
Yaralanma durumunda ise maddi tazminat kapsamında tedavi giderleri, iş gücü kaybı, kalıcı sakatlık ve manevi tazminat kapsamında kişinin yaşadığı ızdırap, acı ve psikolojik etkiler dikkate alınır.
Burada da benzer şekilde net bir tutar yoktur. Bilirkişiler ve hâkimler tarafından belirlenen oranlara göre tazminat hak sahiplerine ödenir.
TREN KAZALARINDA TAZMİNAT NASIL ALINIR?
Tren kazalarında tazminat alabilmek için izlenmesi gereken hukuki süreç, kazanın niteliğine, meydana gelen zararın türüne ve kazadan sorumlu taraflara göre farklılık gösterebilir. Öncelikle, kazada yaralanan kişi ya da ölenin yakınları, kazaya neden olan kurum veya kişi hakkında tazminat talebinde bulunabilir.
Bu süreçte ilk adım, zarar görenin veya mirasçılarının ilgili kamu kurumuna—genellikle TCDD veya TCDD Taşımacılık A.Ş.’ye—yazılı olarak tazminat başvurusu yapmasıdır. Bu başvuru, ön başvuru niteliğinde olup, özellikle idareye karşı açılacak davalarda zorunludur. Başvuruya kazanın tarihi, yeri, nasıl meydana geldiği, zararların boyutu ve varsa destekleyici belgeler (hastane raporları, ölüm belgeleri, gelir belgeleri, fotoğraflar) eklenmelidir.
İlgili idarenin başvuruya yanıt vermemesi veya talebi reddetmesi halinde, tazminat davası açma hakkı doğar.
Tazminat sürecinde delil sunma oldukça önemlidir. Yaralanma varsa hastane raporları, iş göremezlik oranını gösteren sağlık kurulu raporları, gelir belgeleri; ölüm varsa ölüm belgesi ve destekten yoksun kalanların durumu belgelenmelidir. Mahkeme, bilirkişi incelemesi ile maddi zararın miktarını belirler; manevi tazminat ise olayın ağırlığına ve tarafların durumuna göre hâkimin takdirinde şekillenir.
TREN KAZALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
Tren kazalarında hangi mahkemenin görevli olacağı, olayın hukuki niteliğine göre değişir. Eğer kaza, kamu hizmeti kusuru nedeniyle meydana gelmişse ve sorumlu taraf TCDD veya TCDD Taşımacılık A.Ş. gibi kamu kurumları ise, bu durumda görevli mahkeme idare mahkemesidir. Bu tür davalar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) kapsamında tam yargı davası olarak açılır. Kamu idaresinin hizmet kusuru neticesinde bir zararın meydana geldiği iddiası varsa, kişi doğrudan doğruya idari yargıda dava açmalıdır.
Yetki bakımından ise, haksız fiilin gerçekleştiği yer (kazanın olduğu yer), zarar görenin yerleşim yeri veya davalı idarenin veya şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemelerinde dava açılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri de yetki ve görev belirlemesinde esas alınır.
HEMZEMİN GEÇİTLERDE MEYDANA GELEN TREN KAZALARI
Hemzemin geçit, karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği, genellikle bariyer, ışıklı uyarı veya levha ile sürücülere bildirilen kesişim noktalarını ifade eder. Türkiye’de özellikle kırsal alanlarda hemzemin geçit sayısı fazladır ve bu geçitlerdeki güvenlik önlemleri her zaman yeterli düzeyde değildir. Bu nedenle hemzemin geçitlerde meydana gelen tren kazaları, ülkemizdeki en yaygın ve ölümcül demiryolu kazalarındandır.
Hemzemin geçit kazalarında en önemli tartışmalardan biri, kusur oranının kimde olduğu meselesidir. Kazaya karışan araç sürücüsünün geçide dikkat etmemesi veya trafik işaretlerine riayet etmemesi, kusur oranını etkiler. Ancak Yargıtay içtihatlarında, demiryolu idaresinin geçitlerde yeterli bariyer, ışıklandırma ve uyarı levhası koymaması halinde ağır kusurlu sayıldığı pek çok karar mevcuttur.
Yargıtay’a göre, eğer hemzemin geçitte kazayı önleyebilecek aktif bir bariyer sistemi veya görevli bulunmuyorsa, idarenin asli kusuru vardır. Sürücünün dikkatli olması beklenirse de, uyarı sistemlerinin eksikliği idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Tüm bunlarla beraber eğer kaza tamamen araç (otomobil, motorlu taşıt) sürücüsünün ihmal veya ağır kusuruna dayanıyorsa Yargıtay bu kazayı tren kazası olarak değil trafik kazası olarak değerlendirir. Bu hallerde genellikle TCDD tarafından sorumluluk üstlenilmez.
TREN KAZALARINDA CEZA DAVASI SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?

Tren kazaları yalnızca maddi ve manevi zararlar açısından tazminat davalarına konu olmakla kalmaz; aynı zamanda ceza hukuku bakımından da sorumluluk doğurabilir. Bir tren kazasında ölüm, yaralanma veya büyük maddi zarar meydana gelmişse ve bu sonuç kast ya da taksirli (ihmalkâr) bir hareket sonucu doğmuşsa, ilgili kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında cezai soruşturma başlatılır.
Tren kazası meydana geldiğinde, olayın resen öğrenilmesi üzerine savcılık soruşturması başlatılır. Olay yerine gelen kolluk kuvvetleri (genellikle jandarma veya polis) olay yeri incelemesi yapar, delil toplar, görgü tanıkları dinlenir ve teknik bilirkişi incelemesi yapılır.
Savcılık, yeterli şüphe bulunması halinde ceza davası açmak üzere iddianameyi hazırlar ve görevli mahkemeye sunar:
- Sadece yaralanmalı kazalarda genellikle Asliye Ceza Mahkemesi görevli olur.
- Ölümlü ve çok sayıda mağdurun olduğu kazalarda, Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir.