Ölümlü trafik kazası, motorlu ya da motorsuz taşıtların karıştığı ve en az bir kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasıdır. Bu kazalar genellikle;
-Araçlar arası çarpışma,
-Araç ile yaya çarpışması,
-Tek taraflı (örneğin aracın kontrolünü kaybedip duvara çarpması gibi) kazalar sonucu meydana gelir.
Ölümlü trafik kazası sebebiyle meydana gelen zararların tazmin edilmesi amacıyla ölenin yakınları tarafından trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılması mümkündür.
Ölümlü trafik kazası sonucunda manevi tazminatın yanı sıra cenaze ve tedavi giderleri ile destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesi mümkündür.
Bu davaların kimler tarafından, hangi sürede açılabileceği ve hangi tazminatların talep edilebileceği aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
Tavsiye Yazı: Araç Değer Kaybı Nedir?
İçindekiler
Ölümlü Trafik Kazalarında Destek Yoksun Kalma Tazminatı
Destekten yoksun kalma tazminatı maddi tazminat davası türlerinden biri olup uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Ölenin maddi manevi desteğinden yoksun kalan kişilere destekten yoksun kalma tazminatı hakkı tanınmıştır. Bu kişiler ölenin eşi, nişanlısı, çocukları, kardeşleri, anne babası olabileceği gibi arasında kan bağı bulunmayan kişiler de olabilir. Örneğin ölen kişinin düzenli olarak kira yardımında bulunduğu bir komşusu veya her ay düzenli burs verdiği bir öğrenci varsa, bu kişiler bakımından da destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı doğacaktır.
Destekten yoksun kalan kişilerin, ölenin mirasçısı olup da mirası reddetmiş olmaları halinde dahi sorumlulara karşı dava açmaları ve tazminat talebinde bulunmaları mümkündür.
Trafik kazasında ölen kişi sorumlu ise, bu durum destekten yoksun kalma tazminatı alınması için bir engel değildir. Kazanın meydana gelmesinde taraflar arasında ortak kusur varsa mahkeme işbu kusur oranlarını göz önünde bulundurarak tazminatta indirim yapılmasına hükmedebilir. Tazminat talep etme hakkı ortadan kalkmaz.
Meydana gelen trafik kazasında ölenin tam kusurlu olması halinde ise ölenin destekten yoksun kalan yakınları ilgili sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecektir.
Sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin tazminat davası açılmadan önce ilgili sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğu olduğu unutulmamalıdır. İlgili sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmadan önce açılan davanın reddedilmesi söz konusu olacaktır. Ayrıca sigorta şirketlerinin sorumluluklarının trafik poliçesi teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Ölümlü Trafik Kazasında Ortaya Çıkan Zararlar Nelerdir?
Ölümlü bir trafik kazası neticesinde hem maddi hem manevi zararlar meydana gelmektedir.
Maddi zararlar genellikle hastane ve tedavi giderleri, cenaze ve defin işlemleri masrafları ve araçta meydana gelen maddi hasar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara ek olarak, destekten yoksun kalma tazminatında da bahsettiğimiz üzere, ölenin maddi desteğinden yararlanan kişiler bakımından da maddi zararlar meydana gelmektedir.
Ölenin yakınları bakımından ise, yakınlarının kaybı üzerine yaşayacakları elem, acı ve ızdırap ile manevi destekten yoksun kalma, ölümlü trafik kazasının manevi zararları arasında sayılabilir.
Ölen kişinin yakınlarının, işbu kaza sonrası doğan zararları tazmin etmek amacıyla maddi ve manevi tazminat hakları doğmaktadır.
Ölümlü Trafik Kazalarında Tazminatı Kimler Alabilir?
Ölümlü trafik kazasına bağlı maddi ve manevi tazminatları talep edebilecek kişiler, ölenin sağlığında destek sağladığı kişilerdir. Bu kişiler ölenin eşi, nişanlısı, çocukları, kardeşleri, anne babası ve yakın akrabaları olabileceği gibi kan bağı bulunmayan kişilerin de olması mümkündür.
Kişinin sağlığında eşi ve çocuklarına bakma yükümlülüğü olduğu karine olarak kabul edilmektedir. Bu durumda babasının ölümü üzerine küçük çocuğunun destekten yoksun kalma olgusunu ispatlama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bununla beraber uzak akraba, arkadaş gibi kişilerin destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakları işbu desteği ispatlamalarına bağlıdır.
Ölümlü Trafik Kazası Sebebiyle Tazminat Davası Kimlere Karşı Açılabilir?
-Araç Sürücüsü
-Araç Sahibi (işleteni)
-Sigorta Şirketi
TEK TARAFLI ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNAT
Tek taraflı trafik kazası sürücünün kusurundan kaynaklanabileceği gibi yolun bozuk olması, araçta ani bir arıza gelmesi gibi sebeplere de dayanabilir.
Tek taraflı ölümlü trafik kazasında ölenin yolcu olması halinde yolcunun yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatının yanı sıra manevi tazminat da talep edebilecekleri hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Tartışmalı olan husus, araç sürücüsünün %100 kusuruyla yaptığı trafik kazasının kendi ölümüyle sonuçlanması noktasındadır. Bu noktada ölen kişinin yakınlarının tazminat talep edip edemeyeceğinin tespiti bakımından Yargıtay içtihatlarını dikkate almak gerekmektedir. Yargıtay, tek taraflı trafik kazalarında ölen kişinin %100 kusurlu olmasının geride kalan eş ve çocuklarının tazminat talep etme haklarını ortadan kaldırmayacağı görüşündedir.
Tavsiye Yazı: Kasko Değer Kaybı Öder Mi?
Ölümlü Trafik Kazası Boşanmış Eş Tazminat Hakkı
Yargıtay, eski eşin ölümlü trafik kazasına bağlı maddi veya manevi tazminat hakkı olup olmadığını tespit etmek için bazı şartlar öngörmektedir. Bu şartlar şu şekilde sayılabilir:
- Ölen kişiden fiilen destek alınması
- Destek ilişkisinin sürekliliği
- Desteğin ölümle sona ermesi
Öncelikle, eski eşin ölen kişiden fiilen maddi destek alıyor ve bunu ispatlayabiliyor olması gerekmektedir. Örneğin nafaka gibi, eski eşe sürekli ve düzenli olarak yapılan maddi bir destek varsa ve bu maddi destek ölümle sona ermişse, eski eş destekten yoksun kalma tazminatı hakkına başvurabilecektir.
Yukarıda bahsedilen yardımın sürekli ve düzenli olması şarttır. Düzenli olmayan aralıklarla, hukuki dayanağı olmadan yapılan gönüllü maddi yardımlar bu kapsamda değrlendirilmez.
Destekten yoksun kalma tazminatına ek olarak manevi tazminat talep etme imkanı da bulunmaktadır. Ancak bunun için ölüme bağlı yaşanan elem ve kederin ciddi yoğunlukta olup kanıtlanabilir nitelikte olması gerekmektedir. Örneğin Yargıtay’ın görüşü 10-15 yıl önce boşanmış eski eşin ölüme bağlı manevi tazminat talebinde bulunamayacağı yönündedir.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Davası Yargıtay Kararları
- ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜNÜN TAM KUSURLU OLMASI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATINA ENGEL DEĞİLDİR.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1089 E. ve 2019/294 K.
“...araç sürücüsünün tam kusurlu olması halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.
O halde mahkemece, davacıların kazada hayatını kaybeden araç işleteninin desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları değerlendirilerek, destekten yoksun kaldıklarının kabulü halinde davalı … karşısında 3. kişi olarak tazminat talebinde bulunabilecekleri kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.…”
- DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVALARINDA ÇOCUKLARIN ANNE VE/VEYA BABAYA DESTEK OLDUĞU KABUL EDİLMEKTEDİR, İSPAT İÇİN SGK’DAN GELİR BAĞLANMASI ŞARTI ARANMAMAKTADIR.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6402 E, 2021/1664 K.
“Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E – 2018/6 K. sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK’dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Somut olaya gelince; davacı babaya hizmete tabi çalışması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunca ölüm geliri bağlanmadığı açıktır. Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre; ölen sigortalının gelirinden sürekli destekte bulunduğu ileri sürülüp, Türk Borçlar Kanununun 55. maddesine göre maddi delillerle hesaplanabilir sürekli ve düzenli fiili bir desteğin varlığı da kanıtlanmamıştır. Bu durumda; yukarıda zikredilen şekilde Mahkemenin bozma ilamına uyması sonrasında yeni bir içtihadı birleştirme kararı verildiği, bu şekilde de bozma ilamı ile usulü kazanılmış hak doğmadığı gözetilerek; Mahkemece farazi desteğin karine olduğu kabul edilerek, Türk Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, somut olayın özelliğine göre davacı ana ve/veya babanın birbirlerine desteği ile varsa diğer çocuklarından alabilecekleri destek de dikkate alınarak davacı baba (mirasçıları) lehine hakkaniyete uygun makul bir maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.”
- MÜŞTEREK ÇOCUKLARI BULUNAN VE BOŞANMADAN SONRA DA BERABER YAŞAMAYA DEVAM EDEN ESKİ EŞ DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATINDAN PAY ALMALIDIR.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3043 E. , 2021/4181 K.
“Somut olayda, davacı tarafça meydana gelen trafik kazasında kızı …’in babası desteğinden yoksun kaldığından bahisle maddi tazminat isteminide bulunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 25.06.2018 taihli hesap raporunda desteğin babası ve çocuklarına pay ayrılarak davacı babaya destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmiştir. Dairemizin 2021/9737 esasına kayıtlı dosyasında da desteğin eski eşinin (imam nikahlı) Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/473 Esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminatı istediği anlaşılmış olup dosyaların birlikte incelenmesinde; desteğin eski eşi … ile kaza tarihinden önce 28.06.2016 tarihinde boşandıkları, boşanma kararından sonra da birlikte yaşamaya devam ettikleri, müşterek çocuklarının olduğu ve tanık beyanları ile de destek ilişkisinin devam ettiği kanıtlandığına göre, destekten yoksun kalma tazminatından dava dışı eski eş …’a pay ayrılması gerekirken pay verilmeden desteğin babası davacının zararının hesap edilmesi doğru görülmemiştir.”