Cinsel Taciz Suçu Beyan Dilekçesi

Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanunu kapsamında kişilik haklarına ağır bir saldırı olarak değerlendirilir ve ciddi yaptırımlara tabidir. Bu suçun mağdurları, yaşadıkları olayı ilgili adli makamlara yazılı olarak beyan ederek soruşturma sürecinin başlatılmasını sağlayabilirler. Cinsel tacize uğrayan kişilerin şikâyet hakkı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli süreyle sınırlı olduğu için, beyan dilekçesinin vakit kaybetmeden sunulması büyük önem taşır.

Beyan dilekçesinde olayın tarihi, yeri, faile ilişkin bilgiler (varsa), olayın nasıl gerçekleştiği ve mağdurun uğradığı zarara ilişkin ayrıntılar açık şekilde yer almalıdır. Dilekçe ile birlikte varsa delil niteliği taşıyan görüntü, ses kaydı, mesajlaşma dökümleri ya da tanık bilgileri de başvuruya eklenmelidir. Bu belgeler, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi açısından kritik rol oynar.

Cinsel taciz suçlarında adli sürecin doğru ve etkin bir şekilde ilerlemesi, mağdurun haklarını koruyacak hukuki bir destekle mümkün olabilir. Bu noktada Bakır Hukuk & Danışmanlık, ceza hukuku alanındaki tecrübesiyle mağdur taraflara gizlilik esaslı, duyarlı ve profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Cinsel Taciz Suçu Beyan Dilekçesi Örneği

.… …  CEZA MAHKEMESİ’NE,

 

 

DOSYA NO          : …/… E.

 

MÜŞTEKİ            :

 

VEKİLİ                 :

 

SANIK:

 

SAVUNMA:

 

KONU                   : Esasa İlişkin Beyanlarımızı İçerir Dilekçemizdir.

 

AÇIKLAMALAR   :

 

1-) Mahkemenizin … tarihli oturumunda, tarafımıza verilen süre içinde sunduğumuz esasa ilişkin beyanlarımız aşağıdaki gibidir.

 

2-) Henüz ….. yaşında olan müvekkilimiz suç duyurusu dilekçemizde de açıkça belirtmiş olduğumuz gibi sanığın cinsel tacizine maruz kalmıştır. Sanığın müvekkilimizin yakın bir arkadaşının abisi olması ve aynı zamanda komşuları da olması sebebiyle olay daha vahim bir durum arzetmektedir. Müvekkilimiz henüz çocuk sayılabilecek bir yaşta olduğundan veçhile, sanığa bir abi yakınlığı ve güveni duyarak onun bisikletine binme ve birlikte dolaşma fikrine razı olmuş ve çocukça bir hevesle yaklaşmıştır.

 

3-) Sanık müdafii, …/…/… tarihli dilekçesinde yaşanan cinsel taciz suçunu inkar etme yoluna gitmiştir. Oysa o yaşta bir çocuk olan müvekkilimizin bu durumu kendi kafasında yaratma ya da uydurma gibi bir durumu sözkonusu olamaz. Olayın şoku ve korkusu içinde evine döndüğünde annesinin hareketlerinden şüphe duyarak üzerine gitmesi ve tabiri caizse ağzından laf almaya çalışmasıyla olay ortaya çıkmıştır.

 

4-) Müvekkilimiz ve yaşı ve konumu itibariyle bu durumu kaldıramayacak durumda olup, yaşanan bu olay neticesinde psikolojisi de oldukça bozulmuş, kendi başına yalnız olarak sokağa çıkmaktan çekinir hale gelmiştir. Hatta okula dahi giderken aile büyüklerinden birisinin yanında birlikte gitmesini istemektedir. Alınacak adli tıp kurumu raporu ile bu durum daha net olarak ortaya çıkacaktır.

 

5-) Yaşanan bu olay neticesinde sanık hiçbir şey olmamış gibi davranmaya ve müvekkilin evine bir şey bahane ederek ve komşu olmalarına dayanarak girip çıkmaya devam etmiş ve müvekkilimiz onu her gördüğünde korku yaşayarak odasından çıkamayacak hale gelmiştir. Sanık müdaafii esas hakkındaki savunmasında “müvekkilimizin herhangi bir kastı yoktur” şeklinde bir savunma yapmıştır. Oysa işlenen cinsel taciz suçunun sanığın iradesi ve kastı dışında işlenmesi mümkün değildir.

 

SONUÇ VE İSTEM        : Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, suçun maddi ve manevi unsurları oluştuğundan, sanığın üzerine atılı bulunan suçtan cezalandırılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. …/…/…

 

Müşteki Vekili

İle ilgili.