Vesayet davası, kısıtlama kararı alınması gereken kişilerin hukuki menfaatlerinin korunmasını amaçlayan önemli bir yargı sürecidir. Bu davalar genellikle yaşlılık, akıl
İcra takiplerinde, alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi amacıyla düzenlenen sıra cetveli; hacze iştirak eden tüm alacaklıların haklarını ve sıralamasını gösteren resmi
Tapu işlemleri, taşınmaz malvarlığı üzerindeki mülkiyet, şerh, beyan veya ipotek gibi hakların resmiyet kazanmasını sağlayan temel hukuki süreçler arasında yer
Hukuki uyuşmazlıkların yargı yoluna taşınmasının ardından, dava konusu olay veya talep yargılama süreci tamamlanmadan ortadan kalkabilir. Bu gibi durumlarda mahkemeye,
Bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların hukuki denetimi, istinaf yolu ile sağlanmaktadır. Ancak bazı durumlarda istinaf başvurusu, esasa girilmeden usulden
Taksirle yaralama suçu, failin öngörülebilir bir neticeyi istemeden gerçekleştirmesiyle oluşan ve Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesinde düzenlenen bir suç tipidir.
Ceza yargılamaları sonucunda bazı eşya veya kazançların suçla ilişkili olduğu gerekçesiyle müsaderesine, yani devlet tarafından alınmasına karar verilebilir. Ancak bu
Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü veya tutuklular, belirli şartlar dâhilinde resmi mercilere, mahkemelere ya da yakınlarına yazılı başvuruda bulunabilir. Bu
Kesinleşmiş kısa süreli hapis cezalarında, belirli şartların oluşması hâlinde cezanın ceza infaz kurumunda değil, hükümlünün kendi konutunda infaz edilmesi mümkündür.
Tebligat işlemleri, hukuk sistemimizde tarafların hak kaybına uğramadan sürece dâhil olabilmesini sağlamak amacıyla büyük önem taşır. Ancak uygulamada zaman zaman
