Çalınan Veya Gasp Edilen Araçların Trafik Kazasına Karışması

Çalıntı araç trafik kazası, mülkiyeti bir kişiye ait olan bir motorlu aracın, sahibinin rızası dışında elinden alınarak (çalınma veya gasp edilme suretiyle) başka bir kişi tarafından kullanılması ve bu kullanım sırasında bir trafik kazasına sebebiyet verilmesi durumunu ifade eder.

Çalıntı Aracın Verdiği Zarardan Araç Sahibinin Sorumluluğu

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Çalınan veya gasbedilen araçlarda sorumluluk başlıklı 107. maddesi 

Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. 

İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” şeklindedir. Bu maddeyle Karayolları Trafik Kanunu kapsamında hukuki sorumluluk düzenlenmiştir.

Araç üzerinde hukuka aykırı biçimde fiili hâkimiyet kuran kişi (yani çalan veya gasp eden kişi), “işleten” gibi doğrudan sorumlu tutulur.

Bu kişi, aracın neden olduğu zarardan tıpkı araç sahibi gibi sorumluluk ilkesi gereği sorumlu olur. Aracı çalan veya gasp eden kimsenin kazanın oluşumunda kusurunun olup olmamasına bakılmaksızın oluşan zararlardan sorumluluğu doğacaktır.

Çalıntı veya gasp edilmiş aracı kullanan kişi, durumdan haberdarsa veya haberdar olması bekleniyorsa, çalan kişi ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. Yani zarar gören üçüncü kişi, zararın tazmini için hem çalan kişiye hem bu sürücüye ayrı ayrı veya birlikte başvurabilir.
Burada gereken özenin gösterilmemesi, bir tür ihmal/kusur olarak değerlendirilir.
Bu hükümle, sadece doğrudan fail değil, bilerek yardım eden ya da dikkatsizlik gösteren kişiler de sorumluluk halkasına dahil edilir.

Çalıntı araç trafik kazasından kaynaklanan araç hasarının tahsili istemi bakımından çalıntı bir aracın karıştığı kazada zarar gören kişi, zararın tazmini için öncelikle aracın işletenine başvurabilir. İşleten, sorumluluktan kurtulmak için çalma eyleminde kusurunun bulunmadığını ispatlamak zorundadır. Eğer işletenin sorumluluğu ortadan kalkarsa ve zarar görenin zararı karşılanamazsa, Güvence Hesabı devreye girebilir.

Tavsiye İçerik: Ehliyetsiz Araç Kullanılması Durumunda Sigortanın Rücu Hakkı

İşleten;

Kendisinin veya işveren olarak sorumlu olduğu kişilerin aracın çalınması ya da gasp edilmesinde kusuru olmadığını ispatlarsa, sorumlu olmaz. 

Yargıtay  kararları, işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için yalnızca aracın çalındığını ispatlamasının yeterli olmadığını, aynı zamanda çalmanın önlenmesi için gerekli tüm makul ve uygulanabilir önlemleri aldığını da kanıtlaması gerektiğini vurgulamaktadır.

Örneğin işleten aracını güvenli bir şekilde otoparka park etmiş ve aracını kilitlemiş olmasına rağmen camların kırılarak aracın çalınması suretiyle trafik kazası meydana gelmişse; bu durumda işleten kusurlu olmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Böylelikle araç sahibinin sorumluluğu ortadan kalkar. 

Yargıtay kararları, çalınan veya gasp edilen araçların neden olduğu trafik kazalarında, araç işleteninin sorumluluğunun belirlenmesinde, işletenin kusurunun olup olmadığını ve gerekli özeni gösterip göstermediğini dikkate almaktadır. İşletenin kusurlu bulunması halinde, çalınan aracın neden olduğu zararlardan sorumlu tutulabileceği gibi, işletenin kusursuzluğunu ispat etmesi durumunda sorumluluktan kurtulabileceği belirtilmektedir.

Tavsiye İçerik: Kara Taşıtları Kasko Sigortası

Çalınan Veya Gasp Edilen Araçların Trafik Kazasına Karışması Yargıtay Kararları

  • İŞLETENİN SORUMLULUKTAN KURTULMASI İÇİN ÇALMANIN ÖNLENMESİ İÇİN MAKUL TÜM ÖNLEMLERİN ALINDIĞINI İSPAT ETMESİ GEREKMEKTEDİR.
  1. Hukuk Dairesi         2014/20445 E.  ,  2014/16711 K.

Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarının tahsili istemine ilişkindir.

2918 Sayılı KTK’nun 107.maddesinde, “ Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. ZMSS Genel şartlarının A.3-J maddesi gereği, çalınan veya gasbedilen araçların sebep oldukları ve KTK’na göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talep ile çalan ve gasbeden kişilerin talepleri, teminat dışındadır.

Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, 2918 sayılı KTK.nun 107. maddesi uyarınca, işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için aracın sadece çalındığını kanıtlaması yetmemekte, bununla birlikte çalmanın önlenmesi bakımından olağan, makul, uygulanabilir türden gerekli tüm önlemlerin yerine getirildiği halde, çalmanın önüne geçilemediğini de kanıtlaması gerekmektedir.

Davalılar davacıya ait aracın hasar görmesine neden olan aracın kayıt maliki ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır.

Somut olayda, davaya konu kaza 27.01.2013 tarihinde saat 22.20 sıralarında meydana gelmiş, davalı araç maliki, aracın aynı tarih ve saatlerde çalındığını iddia etmiş, ancak 28.01.2013 saat 00.36 tarihinde karakola müracaat etmiştir. Araçta düz kontak yapılmadığı, tespit edilen parmak izlerinin davalının çalışanlarına ait olduğu tespit edilmiştir. Gerçek işleten ancak, çalma ve gasp eyleminin gerçekleşmesinde kendisi veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin kusuru bulunmadığını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Aksi takdirde gerçek işleten ile farazi işleten (hırsız ve gasp eden) müteselsilen sorumlu olacaktır. İşletenin kusurlu sayılmaması için, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin aracın gözetimi yönünden gerekli tedbirleri almış olması gerekir. İşleten ve fiillerinden sorumlu olduğu kişiler tarafından aracın kapı ve camlarının kapatılmış olması, kontak anahtarının araç üzerinde veya kolayca elde edilebilecek bir yerde bırakmaması, sürücü ve yardımcıları seçmede, talimat vermede, denetlemede, her türlü özeni gösterdiği hususlarının ispat edilmesi gerekmektedir. Bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.”